Ali Osman Sönmez

Ali Osman Sönmez

Ali Osman Sönmez

Ali Osman Sönmez bunalıma girdi, morali cok bozuk işleri eyi getmeyo belediye başkanına destek olmeyo. aliosman başkan halil hilmi tütüncüyü ben seçtirdim, o sözünü dutmadı deyo. Yalavecta dönen dedikodu böle aliosman şindi halil hilmi tütüncüyü sorannara siktir et onu deyo.

Ali Osman Sönmez

Ali Osman Sönmez

Ali Osman Sönmez

Yalvaç'ta ülkücüler mhp'ye oy vermeyecekler

ali osman sönmez

Selamunaleyküm,

Mustafa Sancar

Mustafa Sancar: MİT

yalaveclila, allah rızası için bu soruma kulak verin.

Bu sorunun garşılığı, yalavecin durumunu acıklecak. neyi açıklecak?

Halk çinaraltında böle deyo “Ulen yalavecta son yıllada mhp yi bitirdile. mhp kehat üstünde va, amma gerçekte yok. başkanı va, mhp’ye calışmeyo, neye?

ıspartada başka mı? yok, ordada öle. neye öle?”

Cinaraltında herkez böle bi dedikodu yayıyo, “ulen bu mhp ilçe başkanı aliosman ikide bi gizlice mitçi mustafa sungur’nan görüşüyo, neye görüşüyo? çünkü ali osman sönmez mustafa sancar’dan emir alıyo ona göre mhp’yi yok ediyo.” Bu ne demek?

Yalavecda mhp mitin elinde demek. “bundan sona mhp’den kurtuluş beklemecez” deyola.

Ispartada da bölemiş, ordada mhp’lile kendilerini akp ye verivemişle. ordada el atından mit evirip çeviriyomuş. mhp için

yolun sonu göründü deyennede va.

Şindi aliosman sönmez’inen mustafa sancar’ın gizli görüşmelerinin foturaflarını herkez biribirine gösterip, vay anasına deyola.

yalavec güccük yer, ossursan duyulu, onun içinde mitçi mustafa sungur ile ali osman’ın ilişkileri gizli kalamadı. halkımız dedikoduyuda çok seviyo ilgi gösteriyo. gizli gizli bu siteyi okuyola, günde 90, 100, 120 kişi girip okuyola halk bize güveniyo demekki.

bazılarıda okuyunca vay anam vay deyola.

demek yalavecda mhp’yi bitiren mitçi mustafa sungur olmuş. vay anasına……………..

Sen kendi kızına bak!

 

Sen kendi kızına bak!

Sen kendi kızına bak!

 

Isparta’da neler oluyor, Yalavaç’ta neler oluyor?

 

Öncelikle Cansel adında bir kız öğrencinin kendi erkek arkadaşınca öldürülmesi olayı üzerine bir kaç söz soyleyelim. Olay bu biçimde olmuş:

 

Bu olayın halkı ilgilendiren yanı nedir?

 

Halkımız 17 yıllık AKP yönetimi döneminde artık halkımız arasında güven yok olmuştur. Üstelik anaların babaların çocukları ile ilişkileride tümden bozulmuştur.

 

Kısacası, Cansel denilen öğrenci kural dışı olarak birisi ile evli yaşamı sürdürüyor. Birde başka bir kaç erkekle ilişki kuruyor.

 

Sözde halkta buna karşı çıkıyorlar.

 

Yalvaç’ta çok az bir kesimin dışında kızlarımız 16 sından sonra bir sürü erkek arkadaş ediniyorsada ana, baba çocuklarını yönetemiyorlar. Neden mi? Çünkü kimse çocuğunun kirli yüzünün ortaya çıkmasını istemiyor. En sonunda ölümler geliyor. Bunda 3 gün önce bu soğukta şirket önünde agaçların altında 18 yaşından küçük kızlar babası yaşındakilerle sevişiyorlar. Bunu bilmeyen var mı?

 

Sen çınar altında çay iç dedi kodu et kızında orada burada sevişsin. Kendine gel Yalvaç halkı. Toplum kendi başına küçük çıkarları için pislikleri seçiyor. Yönetenlerde bütün soygunculuğu, talancılığı  vurgunculuğu yapıyorlar.

 

Bende halkıma “kendin ettin, kendin buldun” diyorum.

 

Şimdi gelelim Yalvaç’ın durumuna ey halkım, üç beş kuruş çıkar için Halil Hilmi Tütüncü gibi bir salağı Belediye Başkanı olarak seçtin. Iyi misin?

 

Ali Osman gibi bir bozuğu MHP ilçe başkanı olunca karşı çıkmadın iyi misin?

 

Sonuç halk önce kendi bozulunca kim nereye seçilirse seçilsin, umursamıyor. Kendi kızı başka oğlanla geziyor, göz yumuyor. Oğlu başka kızla geziyor, göz yumuyor. Çınaraltında çay içip onun bunun kızının orospu olduğunu anlatıyor.

 

Uyan Yalavaçlı uyan.

 

Isparta’da neler oluyor, Yalavaç’ta neler oluyor? Öncelikle Cansel adında bir kız öğrencinin kendi erkek arkadaşınca öldürülmesi olayı üzerine bir kaç söz soyleyelim. Olay bu biçimde olmuş: Bu olayın halkı ilgilendiren yanı nedir? Halkımız 17 yıllık AKP yönetimi döneminde artık halkımız arasında güven yok olmuştur. Üstelik anaların babaların çocukları ile ilişkileride tümden bozulmuştur. Kısacası, Cansel denilen öğrenci kural dışı olarak birisi ile evli yaşamı sürdürüyor. Birde başka bir kaç erkekle ilişki kuruyor. Sözde halkta buna karşı çıkıyorlar. Yalvaç’ta çok az bir kesimin dışında kızlarımız 16 sından sonra bir sürü erkek arkadaş ediniyorsada ana, baba çocuklarını yönetemiyorlar. Neden mi? Çünkü kimse çocuğunun kirli yüzünün ortaya çıkmasını istemiyor. En sonunda ölümler geliyor. Bunda 3 gün önce bu soğukta şirket önünde agaçların altında 18 yaşından küçük kızlar babası yaşındakilerle sevişiyorlar. Bunu bilmeyen var mı? Sen çınar altında çay iç dedi kodu et kızında orada burada sevişsin. Kendine gel Yalvaç halkı. Toplum kendi başına küçük çıkarları için pislikleri seçiyor. Yönetenlerde bütün soygunculuğu, talancılığı vurgunculuğu yapıyorlar. Bende halkıma “kendin ettin, kendin buldun” diyorum. Şimdi gelelim Yalvaç’ın durumuna ey halkım, üç beş kuruş çıkar için Halil Hilmi Tütüncü gibi bir salağı Belediye Başkanı olarak seçtin. Iyi misin? Ali Osman gibi bir bozuğu MHP ilçe başkanı olunca karşı çıkmadın iyi misin? Sonuç halk önce kendi bozulunca kim nereye seçilirse seçilsin, umursamıyor. Kendi kıı başka oğlanla geziyor, göz yumuyor. Oğlu başka kızla geziyor, göz yumuyor. Çınaraltında çay içip onun bunun kızının orospu olduğunu anlatıyor. Uyan Yalavaçlı uyan.

Isparta’da neler oluyor, Yalavaç’ta neler oluyor? Öncelikle Cansel adında bir kız öğrencinin kendi erkek arkadaşınca öldürülmesi olayı üzerine bir kaç söz soyleyelim. Olay bu biçimde olmuş: Bu olayın halkı ilgilendiren yanı nedir? Halkımız 17 yıllık AKP yönetimi döneminde artık halkımız arasında güven yok olmuştur. Üstelik anaların babaların çocukları ile ilişkileride tümden bozulmuştur. Kısacası, Cansel denilen öğrenci kural dışı olarak birisi ile evli yaşamı sürdürüyor. Birde başka bir kaç erkekle ilişki kuruyor. Sözde halkta buna karşı çıkıyorlar. Yalvaç’ta çok az bir kesimin dışında kızlarımız 16 sından sonra bir sürü erkek arkadaş ediniyorsada ana, baba çocuklarını yönetemiyorlar. Neden mi? Çünkü kimse çocuğunun kirli yüzünün ortaya çıkmasını istemiyor. En sonunda ölümler geliyor. Bunda 3 gün önce bu soğukta şirket önünde agaçların altında 18 yaşından küçük kızlar babası yaşındakilerle sevişiyorlar. Bunu bilmeyen var mı? Sen çınar altında çay iç dedi kodu et kızında orada burada sevişsin. Kendine gel Yalvaç halkı. Toplum kendi başına küçük çıkarları için pislikleri seçiyor. Yönetenlerde bütün soygunculuğu, talancılığı vurgunculuğu yapıyorlar. Bende halkıma “kendin ettin, kendin buldun” diyorum. Şimdi gelelim Yalvaç’ın durumuna ey halkım, üç beş kuruş çıkar için Halil Hilmi Tütüncü gibi bir salağı Belediye Başkanı olarak seçtin. Iyi misin? Ali Osman gibi bir bozuğu MHP ilçe başkanı olunca karşı çıkmadın iyi misin? Sonuç halk önce kendi bozulunca kim nereye seçilirse seçilsin, umursamıyor. Kendi kıı başka oğlanla geziyor, göz yumuyor. Oğlu başka kızla geziyor, göz yumuyor. Çınaraltında çay içip onun bunun kızının orospu olduğunu anlatıyor. Uyan Yalavaçlı uyan.

Kocamaz açıkladı: MHP 3 büyükşehiri AKP’ye neden bıraktı?

Kocamaz açıkladı: MHP 3 büyükşehiri AKP’ye neden bıraktı?

23.02.2019
Kocamaz açıkladı: MHP 3 büyükşehiri AKP'ye neden bıraktı?
İYİ Parti Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Burhanettin Kocamaz, AKP-MHP arasında bir dönem yaşanan ittifak çatlağına kendisine getirilen adaylık teklifini neden olduğunu söyledi.

İstanbul

İYİ Parti’den aday gösterilememesinin ardından Demokrat Parti’den seçimlere giren İYİ Parti Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Burhanettin Kocamaz, Erdemli’de gerçekleştirilen aday tanıtım toplantısında konuştu.

Vatandaşın yoğun katılımının dikkat çektiği program miting havasında geçerken Kocamaz, İYİ Parti’den adaylık sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AKP’nin kendisine adaylık teklifinde bulunduğunu ve MHP’nin buna karşılık Melih Gökçek’e adaylık teklifi götürdüğünü söyleyen Kocamaz,“Mersin’e karşılık size Ankara, İstanbul İzmir’i verelim sizler de Burhanettin Kocamaz’ı aday yapmayın dedi. Önce 3 büyükşehirle başladı 27 büyükşehir AKP’ye verildi” ifadelerini kullandı.

Kocamaz’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Bu dönemde de üç aday yarışmaya çalışıyor. Bütün anketlerde kocamaz açık ara önde çıkıyor. Bildiğiniz gibi bizi geçen dönem zorla çağırıp artık 20 yıl dememize rağmen ısrarla büyükşehire aday ol diyenler bizim başarımızdan rahatsız oldular ki sizlerle kurduğumuz diyalogdan bu kadar mersin karşılık olmasına rağmen inancına doğum yerine bakmadan herkesi kucaklayarak barış huzur kardeşliği getirmemizden rahatsızlık duyanlar fitne dedikodudan önümüzü kesmeye çalıştılar. Bu dolanın kaynağı da Mersin Toroslar bölgesiydi. Bizi kapının önüne koydular. Halen açıklanmış gerekçe gösterilemiyor. Daha sonra diğer siyasi partilerin mersin yalnız kalmasın mademki Kocamaz çıkıyor Kocamaz bizim partiden aday olsun gibi yaklaşımlar olsun.”

“MHP BENİ ADAY GÖSTERMESİN DİYE AKP’YE 3 BÜYÜKŞEHİRİ VERDİ”

“Gerek CHP, gerek AKP, gerekse İYİ Parti bize adaylık teklifinde bulundu. Biz de o günün şartlarında değerlendirme yaptık. İttifak görüşmeleri bozulmuştu. Oradaki bozulma nedeni AKP’nin Kocamaz’a adaylık teklifi yapmış olmasıydı. Karşı atakla Gökçek’e adaylık teklifi yapıldı. AKP’den “Gökçek çizim dava arkadaşımız” denildi. İttifak görüşmeleri bozulunca bizzat bizi Ankara’ya çağırdılar. İlk defa “bizden aday ol” dediklerinde.MHP Genel Merkezi Mersin’e karşılık size Ankara, İstanbul İzmir’i verelim sizler de Burhanettin Kocamaz’ı aday yapmayın dedi. Önce 3 büyükşehirle başladı 27 büyükşehir AKP’ye verilerek o şekilde gidiliyor.”

“2014’te biz Büyükşehir belediyesine ittifakla gelmedik. Nasıl bir şekilde geldik gerek AKP’li gerek CHP’lisi gerekse MHP’lisi gönüllerini birleştirdi 330 binle göreve geldik. Bir günah geçişi arandı. 31 Mart’ta sandıklar açıldığında herkes ederinin ne olduğunu görecek. Beraber koltuğunu oturduğunda berber saçını kesecek ak mı kara mı ortaya çıkacak. Bizim tek derdimiz mersine hizmet etmek. FETÖ bizi 10 yıl takip edip dinlemiş. Mersinde göreve geldiğimiz andan itibaren bizi dinlemeler takipler devam etti. Bizi kumpasa getirmeye çalışılıyorlardı. 15 Temmuz’u fırsat bildiler. Bize kumpas kurdular. Suçsuz yere birçok arkadaşımız cezaevine konuldu. Bu arkadaşlarımızın tamamı beraat etti. At izi karıştı. Bu kumpası kurna polis memurları 40 a yakın dava var. Bir gizli tanık fitnesiyle karşı karşıya kaldık. Her türlü iftiralar atıldı. Sosyal medya Gizli tanığın muhatabı olan şahıs yakalandı aylarca hapiste yattı.”

“Adeta ömrü Türk Milliyetçisi olarak geçmiş ömrü bu ülkeye hizmetle geçmiş, tabiri caizse feleğin çemberinden geçmiş şahsımı teröristlerle aynı kefeye koymaya çalıştılar. Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. En sonunda seni aday yapmayacağız. Haberin olmadan yolda haberim oldu bir başka arkadaşı çağırdılar. Genel merkezin kararı olarak düşündük. Artık bizim MHP ile hiçbir bağımız kalmadı.”

“Biz Sayın Merak Akşener’in yanına 2 Aralık’ta İYİ Partiye katıldık. 2 aralıkta İYİ Parti’ye geçtiğimiz günden itibaren değişik şekilde küfürlerle, hakaretlerle saldırdılar. En sonunda İYİ Parti’den aday olduğumuz belli olduktan sonra yine kirli bir el uzandı. İYİ Parti Genel Merkeze bir kişiye veriyor. Evrakları o kişinin götürmesi gerek. Şeytanın aklına gelmeyecek yöntemle karşılaştık. İki cenazem vardı. Tarsus’ta “sizin evraklarınız seçim kurulan ulaştırılmadı” diye haber duydum. Gerçekten yapacakları tek iş bizim adayımız evrağımızı teslim edecekleri yerde bir ihanetle bir hainlikle bir şerefsizlikle karşı karşıya kaldı. Ancak Allah bir kapıyı kaparsa bir kapıyı açar derler. Sayın Meral Akşener bu işe çok sinirlendi. Apar toplar Ankara’ya gittim. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal Bey’le görüştük. Demokrasiye saplanan bu hançeri bu hançeri çekeceklerini söylediler. Biz demokrat parti saflarından yolumuza devam ediyoruz.”

“Adaylığımızı seçim kurulu kabul ediyor bugün itirazlar oluyor ben birçok yerde açık seçik söyledim bu saatten sonra birleri bizim adaylığımıza itiraz ederse bilin ki bu kumpasın arkasında onlar var dedim. Bu olay Türk demokrasisine vurulmuş bir hançerdir. Başta demokrasiye, Mersin’e sahip çıkacağız.”

Kaynak Yeniçağ: Kocamaz açıkladı: MHP 3 büyükşehiri AKP’ye neden bıraktı?

ALİ OSMAN SÖNMEZ

Mümin İnanıcı

MHP YALVAÇ İLÇE BAŞKANI ALİ OSMAN SÖNMEZ FETÖCÜ ÇIKTI.

YALVAÇ MHP FETHULLAHÇILARIN ELİNE GEÇTİ.

Darbe girişiminin sivil ayağı ile önce toplantı yapmışlar

25 Şubat 2017 Cumartesi

Darbe Girişiminden Önce Toplantı Yapmışlar

Darbe Girişiminden Önce Toplantı Yapmışlar
Darbe Girişiminden Önce Toplantı Yapmışlar
ISPARTA FETÖ'NÜN SİVİL AYAĞI ORTAYA ÇIKARILDI.
ISPARTA FETÖ’NÜN SİVİL AYAĞI ORTAYA ÇIKARILDI.

Isparta’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığındaki komando ihtisas kursuna katılan 700 harbiyeliyi darbecilere destek için Ankara’ya götürmeye çalışan, aralarında eski Merkez Komutanı Tümgeneral Metin Akkaya’nın da olduğu 27 sanık hakkında mahkemece kabul edilen iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Isparta Cumhuriyet Savcısı Üzeyir Sarı’nın hazırladığı 138 sayfalık iddianamede, eski Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgeneral Akkaya ile eski Kurmay Başkanı Devran Çetinkaya’nın da aralarında bulunduğu 27 sanık hakkında, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

FETÖ’nün örgüt faaliyetleri, hiyerarşik yapılanması, stratejisi, yöntemi, TSK içine sızması ve mali yapısına ilişkin bilgilerin yer aldığı iddianamede, suç tarihinde Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında Kurmay Başkanı olan şüpheli Kurmay Albay Çetinkaya’nın 12 Temmuz 2016’da 20 gün izne ayrılmasına rağmen her gün özellikle öğleden sonra kışlaya gelerek odasına girip kapısını kilitlediği, 15 Temmuz’da 12.00 ile 13.00 saatlerinde Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığındaki 40. Piyade Eğitim Alayının o dönemki komutanı tutuklu Ahmet Yıldırımile darbenin zamanı, ne şekilde gerçekleştirileceği, hazırlıkları ve ayrıntılarını konuşarak planlama yaptığı belirtildi.

Darbe girişimi gecesi dönemin Merkez Komutanı Akkaya’nın, eski Kurmay Başkanı Çetinkaya’nın yerine bakan tutuklu sanık eski Albay Yaşar Uçan’a, Çetinkaya’nın kışla ya da hareket halindeki bir birliğe kuvvetli bir saldırı yapılma ihtimaline karşı çok yüksek bir duyum aldığını aktararak, harbiyelilerin o geceki intikalinin, yani 32 kilometrelik yürüyüşünün iptal edilmesi emrini verdiği bildirildi.

“Ne kadar bulabilirsen bul”

Tutuklu sanık Çetinkaya’nın, darbe gecesi saat 21.29’da izinli olmasına rağmen tekrar komutanlığa gelerek, askeri hattan darbe girişiminin en önemli planlayıcısı ve uygulayıcılarından, Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığında tuğgeneral olarak görev yapan Erhan Caha’yla telefonda görüştüğü bilgisine yer verilen iddianamede, Çetinkaya’nın görüşme sonrası Eğitim Merkez Komutanlığına vekalet eden şüpheli eski Kurmay Yarbay Mustafa Kayar’ı da telefonla arayıp harp okulunun hazır olup olmadığını sorduğu kaydedildi.

İddianamede, Çetinkaya’nın saat 21.30’da Eğirdir’deki özel seyahat firmasının sahibi tanık A.K’yi arayarak, asker sevkiyatı olacağını, ne kadar araç verebileceğini sorduğu, A.K’nin “Komutanım size ne kadar araç lazım?” sorusuna Çetinkaya’nın, “Ne kadar bulabilirsen bul.” şeklinde yanıt verdiği, tanığın bu saatte bu kadar sayıda araç temin etmekte zorlanacağını ancak bir saat içinde araçları nizamiyede hazır edeceğini söyleyerek telefonu kapattığı bildirildi.

“Darbe oldu, Ankara’ya gideceksiniz”

Bölük komutanları şüpheliler Salih Kolcu, Ömer Faruk Kasım ve Yasin Öztoprak’ın koğuşlara çıkarak harbiyelilere hazırlanmalarını söyledikleri belirtilen iddianamede, şüpheli Kolcu’nun da “Darbe oldu, askeri sırt çantası, hücum yeleği, kompozit başlığı, matara ve lazım olacak, sivil eşyalarınızı hazırlayarak saat 23.30’da içtima alanında olun, Ankara ya gideceksiniz.” dediği vurgulandı.

İddianamede, bölüklerin toplanmasının ardından Kolcu’nun, “Arkadaşlar Silahlı Kuvvetler, gece saat 03.00’ten itibaren yönetime el koyacak, Genelkurmay Başkanlığımız sıkıyönetim ilan etti. Gece saat 03.00 sıralarında sıkıyönetim ilan edilecek.” dediğine de yer verildi.

Genelkurmay Başkanlığını ele geçiren darbeciler tarafından gönderilen sözde sıkıyönetimi direktifiyle “Isparta Sıkıyönetim Komutanı” olarak görevlendirilen sanık Akkaya’nın, darbe girişiminin en önemli planlayıcı ve uygulayıcılarından, o dönem Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığında görevli Kurmay Albay Bilal Akyüz’den harbiyelilerin Ankara’ya sevkine ilişkin emir aldığına işaret edilen iddianamede, Akkaya’nın, Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl’ü arayarak belediye otobüslerinin nizamiyeye gönderilmesini istediği ancak Şengöl’ün otobüslerin hiçbir şekilde gönderilmemesi yönünde Isparta Valisi Şehmus Günaydın’ın talimatı olduğunu öğrenerek araç göndermediği kaydedildi.

“Bunu bir eğitim olarak düşünün”

İddianamede, Çetinkaya’nın araç sayısının yetersizliği nedeniyle Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığında nöbetçi amir olan Albay Nuran Baran’a araçların hazırlanmasını emrettiği, Baran’ın “Emredersiniz komutanım.” diyerek araçları hazırlattığı bildirildi.

Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığından çıkarılan 15 aracın emniyet yetkilileri ve halk tarafından durdurulması ve araçların geri dönmek zorunda kalması da iddianamede yer aldı.

İlk aşamada 127 harbiyelinin araçlarla Süleyman Demirel Havalimanı’na gitmek için yola çıktığı bilgisine yer verilen iddianamede, pistin Vali Günaydın’ın emriyle kapatılmasının ardından harbiyelilerin Akkaya tarafından geri döndürüldüğü, Atabey kavşağında yolun kapatılması nedeniyle 127 askerin Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığına götürüldüğü, burada birlik komutanı tutuklu Kolcu’nun askerlere, “Darbe falan olmadı, bunu bir eğitim olarak düşünün, çok hızlı toparlandınız, sizi Ankaraya götürmemizin sebebi can güvenliğinizdi. Burada birkaç gün kalabiliriz.” dediği ifade edildi.

“Yurtta Sulh Konseyi’ diye bir makam yok”

İddianamede, eski Merkez Komutanı Akkaya’nın, İl Jandarma Komutanı Albay İsmail Cömert’i arayarak yolu açmalarını istediği, Cömert’in yolu açmayacaklarını, yolda 10 bin vatandaş olduğunu, gelirlerse polisin de kendilerinin de ateş açacağını söylediği belirtildi.

Ardından tümene çağrılan Eğirdir Jandarma Komutanı Erhan Arslan’a tutuklu Çetinkaya’nın emir geldiğini söyleyerek masanın üzerinde bulunan “sıkıyönetim direktifi” başlıklı darbe bildirisini gösterdiği, Arslan’ın emrin kim tarafından verildiğini görmek için baktığında “Yurtta Sulh Konseyi” yazısını görünce, önce emir kağıdına, sonra Çetinkaya’ya bakarak, eli ve mimikleriyle “Böyle bir makam yok.” şeklinde harekette bulunduğu ve “Bu emri yapmasak iyi olacak.” dediği aktarıldı.

İyidil, Vali Günaydın’dan birlik için izin istedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokaklara davet etmesinin ardından Akkaya ve Çetinkaya’nın darbe girişiminin başarısız olacağını anladıkları ve halka karşı komutanlık çevresinde güvenlik tedbirlerinin alınmasını istedikleri vurgulandı.

Akkaya’nın daha sonra Ankara’da tutuklanan eski Eğitim ve Doktrin (EDOK) Komutanı Metin İyildil ile saat 06.00’da görüştüğüne değinilen iddianamede, görüşmenin ardından Akkaya’nın, bir araya geldikleri komutanlara, “Arkadaşlar, Genelkurmay ele geçmiş, Meclis bombalanmış, Özel Kuvvetler ele geçmiş, Ankara’nın üstünde jetler uçuyormuş. Her yer kıyamet günü gibi. Biz de ihtiyaç olması halinde üst komutanlık emriyle bir birlik teşkil edeceğiz.” diyerek, yeni birlik oluşturulması emri verdiği, birliklerin Ankara’ya gönderilmesi için ise İyidil’in, Isparta Valisi Günaydın’ı arayarak izin istediği ancak Vali Günaydın’ın bunu reddettiği aktarıldı.

Birlik listeleri imha edildi

Şüphelilerin darbeyi önceden bildikleri ve bu yönde faaliyette bulunduklarına işaret edilen iddianamede, Ankara’ya gitmek üzere oluşturulan birliklere ilişkin listenin imha edilmesinin de niyetlerinin temiz olmayabileceğini gösterdiği, eski Merkez Komutanı Akkaya’nın saat 07.30 sıralarında aleyhinde delil bırakmamak amacıyla odasındaki çok sayıda evrakı kağıt kırpma makinesi ile kırptırdığı ve kamera kaydına düşmemesi için gizlice çay ocağının penceresinden dışarıya attırdığının da tanık beyanlarında yer aldığı kaydedildi.

KARADENİZ GAZETESİ